31 Ekim 2011 Pazartesi

Üşüyorum...

Üşüyorum, hem de çok. Zaten ezelden beri hiç sevmedim soğuk havaları, pek sevecek gibi de değilim. Hemen boğazım ağrımaya başladı... İyi gelmez bu havalar bana. Buna ek olarak macera olsun diye de özellikle Ankara'nın en tepelerinden seçtik evimizi :); kışın kaymacalı falan olan yokuşları var.
Bugün sevgili arkadaşım Coşkun'un anlattığı minik hikayeden sonra çok heyecanlandım. Evde yavru bir kutup ayısı besleyebilirimmmmmmm, bu fikir muhteşem :)

Hikayeye gelince:

"-Günlerden bir gün küçük kutup ayısı babasına “Baba ben kutup ayısı mıyın?” diye sormuş, babası “Evet yavrum sen çok tatlı minik bir kutup ayısısın” diye cevap vermiş. “Peki baba sen kutup ayısı mısın?” diye sorunca, babası “Evet evladım ben de kutup ayısıyım” demiş. Küçük kutup ayısı bir süre düşünceli düşünceli etrafa bakmış, sonra “Peki annem, o da kutup ayısı mı?” diye sormuş. Bu sorularla nereye varmaya çalıştığını anlamayan babası tebessüm ederek “Evet çocuğum sen de, ben de, annen de, hepimiz birer kutup ayısıyız” demiş. İkna olmamış gibi görünen kutup ayısı tam “Peki dedemler…” diye söze başlıyormuş ki babası sinirlenmiş, “Hepimiz yedi göbektir kutup ayısıyız. Ne olsun istiyorsun sen? Amacın ne?” diye çıkışmış. Bunun üzerine küçük kutup ayısı iç geçirmiş ve babasına şu cevabı vermiş: “Üşüyom la ben!".yukarıdaki minik hikayemizde hiç bir küçük kutup ayısı zarar görmemiştir ve tüm kutup ayıları kuzey kutbunda yaşamaktadırlar. Buna ilave olarak; kutup ayılarının, kuzey yarım kürede bulunan dikmen bölgesinde de yaşayabileceği önermesine katıldığınızı düşünüyorum Sayın Taştan."

2 yorum: