27 Eylül 2013 Cuma

Taşınmak pek yorucu bir süreç...

Bodrum'a yerleşiyoruz. 

Birkaç gün önce, nihayet, yorucu ev arama sürecimizi bitirdik. Bodrum'a yeni yerleşiyorsanız ve kiralık ev arıyorsanız, kolay gelsin :) 

Öncelikle işe Bodrum'un neresinde yaşamak istediğinize karar vermekle başlayabilirsiniz. Yaşama alışkanlıklarımız ve keşiflerimiz sonucunda biz merkezde yaşamaya karar verdik, Kumbahçe Mahallesi... 

Çok şanslıyız ki, bizim bir alışma sürecimiz oldu. Bu nedenle de Bodrum'un hem yazını, hem kışını, hem de pek çok bölgesini tanıma fırsatı bulduk. Kış aylarında Bodrum oldukça sakin; ancak merkezde, yine az da olsa, diğer bölgelere göre bir hareketlilik mevcut. 

Recep'in iş durumları belli olduktan sonra, Ankara'daki evimizi kapatma kararı aldık ve hızlı bir şekilde ev aramaya koyulduk. Bodrum'da Ekim-Mart ayları arası emlak fiyatlarının en makul olduğu zamanlar. Makul dediğime bakmayın, genel anlamda fiyatlar oldukça yüksek. Ev sahipleri evlerini yıllık, 6 aylık ya da sezonluk olarak kiralamayı tercih ediyorlar. Sezon fiyatları korkunç... Kime göre, neye göre? derseniz, Ankara'ya göre... 

Ben merkezi pek severim, günün her saatinde ayrı tat alırım. Bu nedenle yürüyerek çarşı, marina, Kumbahçe taraflarına gidebileceğim evi ararken, kafamda iki bölge belirlemiştim. Ya marina ve Gümbet arasında kalan alanda (yani PanPan'ın civarlarında) ya da Kumbahçe taraflarında... Bir de evin içerisinde güneş görmeyi çok severim, bu konuyu da dikkate alınca Kumbahçe daha uygun bir yer. Üstelik Bodrum'u hissetmek açısından da çok doğru bir muhit. Eski yerleşimler, dar ve beyaz boyalı sokaklar, sokakların tepesinden aşağılara sarkan begonviller, mavi pencereler, dar beyaz sokakların ardında görünen deniz... Her ne kadar bu cici sokakların sonu gürültü ve pislik yığını Halikarnas Diskosu'na  çıksa da... 
Halikarnas Disko demişken, ben ömrümde böyle rezillik görmedim; Sevgili Serdar Benli'nin bloğunda yer alan bir yazı da da okuduğum gibi, tam bir saygısızlık örneği. 

Neyse... 
Evimizin eşyalarının Ankara'dan geleceği günü beklerken, evde bir takım bakım onarım işleri devam ediyor. Yerleştiğimiz zaman ev ve o bölge ile ilgili keyifli paylaşımlarda da bulunurum elbet.
...

Bugün sevgili arkadaşım Nilgün ile pazara gittik :) Esasında amacımız fotoğraf çekmekti; ama tabii şu anda stajyer Bodrumlu olduğum için eğitimlerim de bir yandan devam ediyor. Her zaman olduğu gibi, Nilgün bugün yine bana bazı konularda yardımcı oldu. Artık pazara gittiğimde en güzel, en doğal köy mahsüllerini kimlerden alabileceğimi, sebze ve meyvelerin en taze en doğal olanını hangi tezgahta bulabileceğimi az çok biliyorum. Üstelik bugün tanıştığım bir amca da bize sattığı ürünler ile yapılabilecek harika bir tarif verdi. Bir gün mutlaka deneme kararı aldık.  
Nilgün uzun bir süredir Bodrum'da yaşıyor; İstanbul'dan gelmiş, öğretmen. Madem bu güzel beldede yaşıyoruz, bu cennet köşe bize böyle güzellikleri sunarken bizim de ona bir şeyler katmamız gerekmez mi diye düşünenlerden. Bu yüzden de çok aktif. Pek çok etkinlikte gönüllü olarak yer alıyor. Ben de zaman zaman O'na eşlik edip Bodrum hakkında pek çok şey öğrenme fırsatı buluyorum. Yeri gelmişken de buradan kendisine çooookça teşekkürlerimi iletiyorum. 













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder